Astım Hastalığında Yüzmenin Önemi ve Havuzun Havalandırılması
Astım hastası olan bireylere yüzme sporunun tavsiye edildiğini duyarız. Yüzme sporu akciğer gelişimine yardımcı olur. Yüzücülerin göğüs kafeslerinin büyük olmasının sebebi de budur. Sürekli nefes egzersizine maruz kalan ve bu nedenle hacmi büyüyen akciğerler, göğüs kafesine içeriden dışarıya doğru baskı yapmaktadır. Sporcunun ihtiyacı oranında akciğerlerin daha fazla oksijen depolayabilmesi için büyümesi, kemik gelişiminin devam ettiği ergenlik çağındaki yüzücülerin göğüs kafeslerini de aynı oranda genişletir.
Yüzme havuzunun havalandırma kalitesi işte tam burada etkileyici rol oynamaktadır. Yaşadığımız alanların iyi havalandırılması gerektiğini herkes bilir. Ancak yüzme havuzunun havalandırılması için ayrı bir çaba sarf etmek gerekir. Zira doktor tavsiyesi ile yüzmeye başlayan astım hastası olan çocuklarımıza yarardan çok zarar verebiliriz. Yüzme havuzu sterilizasyonunda kullanılan kimyasallar buharlaşma yolu ile ortamdaki havaya karışmaktadır. Bu havayı teneffüs etmek ve uzun süre kimyasalların yoğun olduğu havayı solumak uzun vadede bireylerde birtakım sağlık problemlerine yol açabilir. Bir yüzücünün meydana gelmesi için uzun yıllar gerektiğine göre; yıllar boyu çocuklarının antrenmanını izleyen veliler maalesef iyi havalandırılmayan yüzme havuzlarında risk grubunda yer almaktadır. Gözlerde oluşan geçici kızarıklık, batmalar ve yanmalar ortamın iyi havalandırılmadığının belirtisidir.
Dışarıdan alınan temiz hava havuz içine pompalanırken direkt olarak yüzücülerin üzerinde yönlendirilmemelidir. Özellikle kış aylarında içeri giren hava nispeten soğuk olacağı için sporcuları fark ettirmeden rahatsız edecektir.
Bu da halk arasında yüzücü hastalığı diye bilinen, iç kulak iltihabına yol açar ki, yüzücü tedavi bitene kadar antrenmanlardan uzak kalır.
Havuz bölümü ile tuvaletler arasındaki bölgede cereyan oluşmamasına dikkat edilmelidir.
Serkan Özkeskin
0 comments