Velilerin Ders İzleme Bölgesi
Yüzme eğitimi verilen, yüzücü yetiştirme amaçlı inşa edilmiş havuzlarda genellikle seyirci tribünü mevcuttur. Çok amaçlı inşa edilmiş bu bölge, gerek yarışmalarda gerekse antrenmanlarda sıklıkla izleme amaçlı değerlendirilir. Yarışma sırasında tribünde bulunan antrenör, sporcu velisi, taraftarlar, yarışmacının arkadaşları vb. herkes türlü destek vermek için elinden geleni yapar. Buraya kadar her şey normaldir. Her şey sporun doğasındadır diye kabul edebiliriz. Ancak kabul edemeyeceğimiz bir husus var ki; o da, velilerin çalışma sırasında derse müdahalesidir. Evet yanlış okumadınız! Bu nasıl olur, bir öğrenci velisi derse neden ve basıl müdahale eder diye merak ediyor olabilirsiniz, ancak bu durumu yaşamış yüzme eğitmeni arkadaşımız hemen hemen yok gibidir. Hatta bu satırları okurken muhtemelen tebessüm ediyorlardır.
Bilindik bir yüzme havuzu olmasından dolayı İstanbul Üsküdar ’daki Burhan Felek Yüzme Havuzu ’ndan bir örnek verebilirim. Burhan Felek havuzun seyirci tribünü ile havuz arasındaki mesafe çok yakındır. En önde oturan bir izleyici ile çalışma yapan antrenör arasındaki mesafe 1 metreye kadar düşer. İş böyle olunca antrenörün konuşmalarını veliler rahatlıkla duyar. Velilerin ne konuştuğunu da antrenörler rahatlıkla duyar.
Bizzat Başıma Geldi
Küçük yaş kursiyer grubunu yüzdürdüğüm daha doğrusu bir şeyler öğretmeye çalıştığım bir gün, dersin ortasında kadın bir veli bana seslendi, hocam! hocam! bakar mısın? diye.
Ben de refleks olarak sesin geldiği yöne baktım, kimin seslenmiş olabileceğini meraklı gözlerle ararken o veli tribünün en üst basamağından tekrar seslendi. Bakar mısınız? dedi. Ben de buyurun dedim. Kendisi ile aramda 5-6 basamaklık bir tribün olduğunu ve her sırada oturan birileri olduğunu hesaba katarsanız bir çok izleyicinin bu olaya şahit olduğunu söyleyebilirim. Kadın velimiz bana aynen şöyle dedi: “- Hocam siz yanlış öğretiyorsunuz!”
Ben de kendisine “bunu nereden anladınız” diye merakla sorduğumda verdiği cevap şu oldu: “benim kocam yüzme biliyor ve o böyle şeyler yapmıyor” oldu. Tabi bunu duyan herkes geriye dönüp yukarıdan gelen bu sesin sahibini aradılar. Sonrasında bıyık altından gülüşmeler duyuldu. Tabi bu anlattıklarım çok kısa bir zaman diliminde gerçekleşti ve ben son olarak velimize şöyle dedim:” – Hanımefendi oradan zor olur, lütfen bir dahaki sefere mayonuzu giyerek havuz kıyısına gelin!”.
Demem o ki;
Ne demek istediğimi anladı mı bilmiyorum, çok da önemli değil. Ancak vurgulamaya çalıştığım şey; velilerin ders sırasında eğitmene müdahalelerinin çok da yapıcı bir tarafı olmadığıdır. Gerçekten bir eleştiri getirecekse bunu ders haricinde yaparsa faydası ancak o zaman görülebilir. Sırf böyle olumsuz vakalar yaşanmasın diye çalışmayı velilere kapatan kulüpler var malumunuz. Yani çalışma sırasında veliler tribüne alınmaz, salon dışında bekletilir. Bunun bir sebebi de; çocukların dikkatinin dağılmasını önlemektir. Farkında olmadan çocuğuna baskı yapan veli sayımız azımsanmayacak kadar çoktur. Baskı altındaki çocuk bir gözü eğitmeninde bir gözü babasında iken bir şeyler başarmaya çalışıyor. Bunun ne kadar zor olduğunu düşünebiliyor musunuz? Ne kadar çok sporcu adayı çocuğumuzun ebeveyn hataları yüzünden sporculuk kariyerine daha başlamadan son vermek zorunda kalmış olabileceğini bir düşünün.
Disiplin, baskı değildir!
Serkan Özkeskin
0 comments