Farklı Yüzme Hocası ile Devam Etmek
Yüzme eğitimi planlanırken seviye sınıfları oluşturmak esastır. Yani her öğrenci kendi “yüzme seviyesine uygun” grupta eğitim almalı. Böylece yüzme eğitmeni herkesin seviyelerine göre ortak eğitim uygulayacağı için grubun her üyesi en üst düzeyde bu eğitimden faydalanacaktır. Aksi halde grubun üyeleri arasındaki seviyeler birbirlerinden farklılık gösterdiğinde kalite bozulur, planlanan hedefe ulaşılamaz. Yapılan eğitim grup içinde kimilerine çok kolay kimilerine ise çok zor gelecektir. Yani ya hiç gelişmeyen ya da kendine küsmek durumunda kalan öğrenciler var olacaktır.
Gerek küçük yaşta yüzme kursuna başlamış çocuklar olsun, gerek yetişkin kursiyerler olsun yüzme kursuna başladıkları ilk eğitmenleri ile aralarında sıkı bir bağ oluşur. Bu bağ öncelikle güvene dayalıdır. Daha sonra alışkanlığa döner. Temel eğitimini tamamlamış bir yüzücü veya kursiyer bir üst sınıfa geçer, bu durum kişinin gelişme gösterdiğinin en somut kanıtıdır. Sporcuyu, ailesini, yüzme eğitmenini ve yüzme kulübünü motive eder.
Sınıf değişikliği ile beraber değişen birşey var ki o da; eğitmen. İşte bu noktada maalesef bazı problemler yaşanabilmektedir. Sporcu alıştığı hocasından ayrılmak istemez, bu tepki doğaldır. Ancak planlanan değişiklik yapılmak zorundadır. Sporcunun isteğini kırmamak demek aslında ilerisi için ona kötülük yapmak demektir. Gerek küçük yaşdaki yüzücü adayları olsun, gerek yetişkin yüzme kursu öğrencileri olsun antrenör değişikliğinin planlı birşey olduğu, gittiği yeni grubunda daha da gelişeceği uygun bir dille anlatılmalı. Eğitmeninden ayrılmayacağı, aslında sadece aynı havuz içinde değişik köşelerde olacağı ve bunun da tam bir uzaklaşma sayılmayacağı izah edilmeli. Öğrenci eski hocasıyla dilediği zaman görüşebileceğini bilirse bu geçiş dönemini kolay atlatır. Özellikle küçük yaşdaki yüzücü adayları bu durumun üstesinden gelmeyi yine küçük yaşlarda öğrenirse, bu birikim ileriki yaşlarında ve sosyal yaşantısında ciddi katma değer sağlayacaktır. Zira hayatımız boyunca, istemediğimiz halde evimizi, okulumuzu, mahallemizi değiştirmek zorunda kalabiliyoruz. Arkadaşlarımızdan istemediğimiz halde kopmak zorunda kalabiliyoruz. İşte böyle durumlardaki travmayı daha az hasarla atlatabilmek için küçük yaşlardaki deneyimlerimize ihtiyaç duyarız. Küçük yaşında bu durumun üstedinden gelmeyi öğrenmemiş bir birey emin olun büyüdüğünde yaşı kaç olursa olsun bu durum başına geldiğinde üstesinden gelmekte zorlanacaktır.
Serkan Özkeskin
0 comments